Tatlandırıcılar yararlı mı zararlı mı?

Son yıllarda şeker olmayan ama şeker tadını veren tatlandırıcılara talep oldukça arttı.1878 yılında sakarinin keşfedilmesi ile başlayan   tatlandırıcı serüveni 2. Dünya savaşında ortaya çıkan şeker kıtlığı sonrasında yeni tatlandırıcı keşifleri için teşvikler sağlamıştır.

Diyabeti olanlar, metabolik hastalığı olanlar ve kilo kontrolü yapanlar için daha az kalori almak ve kan şekerinin dengesini sağlamak çok önemli.Tabii ki kan şekeri dengesini sağlarken ve kilo kontrolü yaparken tatlandırıcılı yiyecek ve içecekler seçim yapma şansını arttırdığından avantaj sağlar.Ancak tatlandırıcılı gıdaları  kullanırken sınırsızca kullanılamayacağı unutulmamalıdır.Özellikle etiket okuma alışkanlığı kazanmak;tatlandırıcılı ürünlerin içeriğini kontrol etmek en sağlıklısıdır.Çünkü tatlandırıcı ile hazırlanmış olması demek sadece içerisindeki şekere alternatif olarak tatlandırıcı kullanılmış demektir.İçerisinde gıdanın çeşidine göre karbonhidrat,protein ve yağ bulunabilir.Yani her tatlandırıcılı ürün 0 kalori olmayabilir.

İdeal tatlandırıcı şekerin  ( yani sükrozun ) tadında, renksiz,kokusuz,suda kolay çözünebilen yapıda  olmalı ve en önemlisi toksik ve kanserojen olmamalıdır

 

Peki her tatlandırıcı aynı mı? Hepsinin kalorisi 0 mı?


Bazı gıdalarda bulunan yapay tatlandırıcıların hepsi aynı özellikte değiller dolayısıyla bunları kullanırken dikkatli olmakta fayda var.Çünkü her tatlandırıcı 0 kalori değil.Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay tatlandırıcıları enerji içerenler ve enerji içermeyenler olarak 2 ye ayırmak mümkün.

Enerji içeren tatlandırıcılar:

1-Sukroz,glikoz,fruktoz,dekstroz,maltoz,mısır şurubu gibi tatlandırıcılar şekere eşdeğer olarak kabul edilirler.Bu nedenle bu tatlandırıcıları içeren gıdaların kalorisinin olduğu ayrıca kan şekeri üzerine şeker gibi etki ettiğinin bilinmesinde fayda var.

2-Şekerden elde edilen polioller

Sorbitol,mannitol,ksilitol,maltitol,laktitol gibi şekerden elde edilen tatlandırıcılar yaklaşık 2 kalori enerji verirler;çoğu doğada bazı bitkilerde doğal olarak bulunurlar.Bu tatlandırıcıların sindirimi sırasında insüline ihtiyaç duyulmaması ve bağırsaklardan yavaş emilmesi ve 1 gram şekerin yaklaşık 4 kalori olduğu düşünülürse kullanılan gıdalarda avantaj sağlar. Sakız,şekerleme,diyet ürünleri,ağız ve diş dostu ürünler ve ilaç sanayi gibi geniş bir kullanım yelpazesi bulunmaktadır.Günlük ortalama 20 gramdan fazla kullanılıyor olması laksatif ( bağırsakları hızlı çalıştırıcı etki ) etkiye neden olacağından dikkatli kullanmak gerekir.

Enerji içermeyen tatlandırıcılar:

Bu gruptaki tatlandırıcılardan aspartam, sakarin, siklamat, asesulfam k yapay olarak üretilmiştir.Sükraloz şeker kamışından steviosit ise stevya bitkisinden üretilmiştir. Bu gruptaki tatlandırıcılar şekere kıyasla çok çok az miktarlarda kullanılmasına rağmen şekerden kat kat daha fazla şeker tadı vermektedir.Genellikle ürün üretimi sırasında birlikte kullanılabilirler.Enerji içermeyen tatlandırıcılar kalorisiz ve diyabetik ürünlerde sık kullanılmaktadır.Tabi bunlarında günlük alım değerleri bulunmaktadır.Bu nedenle sınırsızca tüketilebileceği düşünülmemelidir.

 

Paracelsus’un dediği gibi ‘ Her madde zehirdir.Zehir olmayan madde yoktur.Zehir ile zehir olmayanı ayıran dozudur" 

 


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis